Müderrisoğlu, Yapışkan enflasyon ve “gibi yapanlar!” başlıklı yazısında, “Vatandaşın mutfağına direkt etki eden eser kalemlerinde neredeyse kesintisiz hal alan fiyat hareketlerinin, siyasal sonuç üretmeye dair kasti boyutu, komplo teorisini de aştı, üzerinde özel olarak durmayı gerektiren basamağa vardı!” dedi.
“Tabii bir de “yapışkan enflasyon” sorunu var” diye devam eden Müderrisoğlu, “Teoride öyledir. Üst taraflı fiyat artışları “hızlı” gelişirken, aşağı istikametli fiyat hareketleri görece daha “yavaş” olur” diye devam etti.
Enflasyon yapışkanlığının firmalar açısından bir tıp savunma yahut korunma düzeneği üzere kurgulansa da bünyesinde “fırsatçılığı, spekülatif ögeleri, piyasa dedikodusunu” da barındırdığını belirten Müderrisoğlu, “Yani fiyat düzeyi, izah edilebilir çizgiden kötü biçimde savrulur” dedi.
Bu yüzden enflasyondaki düşüş takviminin yaz aylarını da aşarak yılsonuna kadar yayıldığını yazan Müderrisoğlu, “Evet baz tesiri, mevsimsellik üzere faktörlerle de enflasyon düşüşe geçecek. Fakat eser arzının artışı, vergi indirimleri, kur istikrarı, tesirli piyasa kontrolleri, aksak ve eksik rekabetle gayret iradesi de enflasyon direncini çoktan kırmalıydı!” tabirini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, dar ve sabit gelirlilerin hem satın alma gücünü yükseltme hem de en çok tükettikleri temel eserlerin fiyatlarını dengeleme yolunda fevkalade gayretine şahit olduğumuzu söyleyen Müderrisoğlu’na nazaran, tıpkı iradeyi ve bürokratlardan beklenen beceriyi alanda göremiyoruz.
Müderrisoğlu, anlık karar ve seri uygulama gerektiren pek çok alanda kamu kurumlarının Cumhurbaşkanı’nın suratına ahenk sağlayamadığını yahut gerçek düzgün bir plan program açıklayamadığını da belirtti.
“Sadece, temennilerini paylaşıyorlar” diyen Müderrisoğlu şöyle devam etti:
“Haliyle Cumhurbaşkanı, bir sıkıntıya müdahale ettiğini ve çözdüğünü düşünürken, piyasada birden fazla defa istim geriden geliyor. Elbette, bizim kanaatkâr insanımız, Külliye’deki samimiyeti ve güzel niyeti görerek birinci etapta açıklananlarla yetiniyor ve uygulamadaki aksaklığı bir müddet tolare edebiliyor. Lakin muhalefet ve muhalif odaklar bu ortadaki boşluğu çarçabuk istismara yöneliyor. Vatandaş lehine kararlar dilek edilen biçimde ve hızda halka yansımayınca yani “yapılıyormuş üzere vakit kazanılmaya çalışıldıkça” esasen siyasi sermayeden yenilmiş oluyor”
