Hadi hepimize geçmiş olsun. Bir bardak soğuk su için, derin bir nefes alın, şükürler olsun deyin bugünler geçecekmiş…
Biraz sabretmek lazım. Biraz sabır. Bizden istenen bu.
Ne dedi Bahçeli; ‘Milletimizin sabırla geleceğin düzgün olmasını bilmesi gerekir.’ Sabır. Ülkeyi yönetenlerin bizden istediği tek şey bu…
Mesele az yedik çok yedik, aç gezdik tok gezdik sorunu değilmiş!. Bugün yoksa yarın olacakmış. Hayat pahalılığı gelip geçiciymiş Bahçeli bu türlü diyor…
Önemli olan sabretmemiz.
Ne vakte kadar?
Çok değil. 31 yıl kadar. Sayılı yıllar süratle gelip geçer, göz açıp kapayıncaya kadar … 2053’te Türkiye dünya devi olacak. Bugünkü düşüncelerin hiçbiri kalmayacak.
Kim söyledi?
Hükümet (tek kişi) söyledi. Dün 2053 amaçlarını açıkladı. 2053 yılına kadar 198 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Taşınabilir geniş bant yüzde yüze ulaşacak. Uydu filomuz olacak.
Daha ne olsun?
Vizyonu geniş ufku açık hükümetimiz taaa 31 yıl sonrayı bile planladı. Biz küçük beşerler, küçük beyinliler hala yarın ne olacak diye düşünüyoruz!..
Ayıp ediyoruz!…
Eve ekmek götürebilecek miyiz sıkıntısındayız. Konut kirasını, elektrik parasını, doğalgaz faturasını ödeyebilecek miyiz diye uykularımız kaçıyor.
Karamsar olmamak lazım. Karamsarlık Müslümana harammış. Bahçeli dün bu türlü buyurdu. Kaygı etmemeliymişiz; bugün eksikse yarın tamamlanırmış.
‘Biz bir tas hoşaf , kuru ekmek yiyerek Çanakkale’de direnmiş bir milletiz’ diyen Bahçeli’ye kulak verin.
Biz de bir tas hoşaf ve kuru ekmekle yönetim edelim. Ekonomik kurtuluş savaşı veriyormuşuz. Savaş bitecek, hoş günler gözüktü… Dayanın şunun şurasında 2053’e ne kaldı?
Sevinin, gururlanın, yarından itibaren mideniz boş da olsa, çocuğunuza harçlık veremeseniz de, et yüzü göremeseniz de başınız dik olsun.
2053 yılında uçak yolcu sayısı 344 milyona çıkacakmış. 31 yılda 198 milyar dolar yatırım yapılacakmış. Düşünün; yılda 344 milyon yolcu taşıyan Türkiye…
Şimdiden gururlanın…
Mideniz guruldasa da gururlanın. Mide gurultusu gururlanmaya mâni değil.
Bugünleri kuru ekmekle geçirmeye kıymet. Ben göremem falan demeyin. Çocuğunuz görür, o da göremezse torununuz görür, birileri görür işte.
Hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz Allah’a şükür ya Irak üzere olsaydık ya Suriye üzere iç savaş çıksaydı, ya Libya üzere param kesim edilseydik, ya Ukrayna üzere işgale uğrasaydık.
Hükümet (tek kişi) bunları düşünün de şükredin. Nankörlük etmeyin.
Hatırlayın… Erdoğan bir müddet evvel ‘Sırtlanların, yılanların istilasına uğramış olsaydık, bugün hayat pahalılığından değil, kaybettiğimiz özgürlüğümüzün, yitirdiğimiz sevdiklerimizin, yıkılan konutlarımızın, kararan geleceğimizin acılarını konuşuyor olacaktık’ diyerek uyarmıştı.
Domates 35 lira olmuş, etin kilosu 130 lirayı bulmuş, tavuk yemek bile hayal olmuş, kuru fasulyenin, pirincin yanına yaklaşılamıyormuş.
Olsun. Karamsar olmayın günah…
2053 yılını düşünün. Uçak yolcu sayısı 344 milyona çıkacakmış. Ne memnun bize. Et de yemeyelim, simitle yönetim edelim ne olacak!
Yolcu sayımız 344 milyona çıkacak ya… Daha ne isteriz ki…
Bahçeli’nin dediği üzere mesele az yedik aç gezdik problemi değil. 2053 gayelerine ulaşmak için gerekirse aç gezeceksin, az yiyeceksin.
Düşünebiliyor musunuz? 2053 yılında uydu filomuz olacak.
Ne büyük mutluluk…
Büyüklerimizin dediği yanlışsız. Hayat pahalılığından şikâyet falan etmeyelim. Yarı aç yatağa girsek de halimize şükredelim. Ya Ukrayna üzere olsaydık. Ya birileri ülkemizi işgal etseydi. Ya mülteci durumuna düşüp göç yollarına düşseydik. Ya konutumuz barkımız yıkılsaydı.
Bunları düşünün… Düşünün de şükredin… Enflasyon yüzde 70’e göz kırpmaya başlamış, hayat pahalılığı dayanılmaz boyuta ulaşmış.
Olsun be.. Mülteci olmaktan iyidir!
Bu akşam yatağa girince 2053 yılını hayal edin; derin bir uyku çekin…
Hayırlı rüyalar!..