İstanbul’un tramvay ve elektrikle çalışan otobüslerine güç dağıtımının yapıldığı 112 yıllık Beyazıt İETT Troleybüs Kuvvet Merkezi kütüphaneye dönüştü. “Kütüphane Troleybüs” 20 bin kitapla İstanbul’a bilgi merkezi olarak hizmet verecek. İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, kütüphanenin açılışını gerçekleştirdi. İBB Kültür Varlıkları Daire Lideri Becerikli Polat ve öğrencilerin de katıldığı açılışta konuşan Ekrem İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün kelamları ve Yaşar Kemal’in şiiriyle Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği askeri harekata reaksiyon gösterdi.
Ekrem İmamoğlu, “Çok enteresan bir periyot yaşıyoruz. Ülkemizde birçok ana gündem var. Bizi düşünceye sokan birçok bahis başlığı var. Bu durumunda önüne geçen yanı başımızda bir savaş var. Savaş içimizi yakan bir durum. Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Mecbur kalmadıkça savaş cinayettir’ diye tanımlayan kelamı her şeyi anlatıyor. Aydınlanmanın ve hakikat bilgilere sahip olmanın tahminen de besleyici sistemleri kütüphanelerdir. Bir insanın hiç kitap okumaya niyeti olmasa da o denli bir alışkanlık edinmese de birkaç defa kütüphaneye gelse muhtemelen bir sonraki gelişinde ya eline bir kitap alıp karıştırmaya başlar ya da okumaya başlar. Bu manada nitekim ülkede çok hoş beşerler çok hoş kelamlar söylediler. Dünyada barışı dahil kılmak ismine büyük efora muhtaçlık var. Yaşar Kemal’in de hoş kelamları buna ışık tutacaktır. Yaşar Kemal, ‘Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere imkan verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar fakirlerle birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar’ diyor. Yaşar Kemal bu kelamları bize miras bıraktığı için rahmetle anıyorum” diye konuştu.
‘Buranın gerçek sahibi gençlerimiz’
İmamoğlu, kütüphanenin ehemmiyetinden de bahsederek, “Bu alanın sahiden yaşama karışması bir tesadüf değil. Beyazıt ve Süleymaniye bölgesi geçmişte de aslında baktığınızda kentin entelektüel tarafını besleyen, medreseleri ve üniversite yapıları ile en kıymetli kütüphanelerin bulunduğu bir birikim merkezi. Bu kıymetli alanın bu formda dönüşümü hayat uzunluğu öğrenme misyonumuzun da bir gereği olarak düşünebiliriz. Buranın bundan sonra zenginleşmesi ve gelişmesi ortaya koyacağı hünerin karşılığını görmemizi sağlayacak olan buranın gerçek sahibi olan gençlerimize ilişkin olacak” dedi.
