İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Osman Karaca getirildi. Sanık Osman Karaca savunmasında, “İddianamede Meksika’dan getirildiğim belirtilmiş, halbuki Kamboçya’dan getirildim. Eğitimciyim. 23 yıldır yurt dışında kanun çerçevesinde çalıştım. Hiçbir örgütle alakam yoktur. 30 öğrencisi olan bir anaokulda çalışmaktaydım. İddianamede Meksika imamı olduğum söylenmektedir. Meksika imamı olsam Kamboçya’da ne işim vardı? Yalnızca eğitimciyim, bunlar hiçbir desteği olmayan savlardır. Casusluğu yalnızca sinemalarda gördüm. Kamboçya’da okul müdürü olduğum için suçlanıyorum. Faizsiz bankacılık nedeniyle Bank Asya’yı kullanmıştım. Bylock kullanmadım. Hatalı değilim, terörist değilim. 2 yıl 9 ay 24 gündür tutukluyum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Karaca’nın avukatı Vildan Yirmibeşoğlu da “18 kişilik bir kreşte müdür olan müvekkilimin Meksika imamı olması imkansızdır. Terör örgütü yöneticiliği suçlaması ağırdır” diyerek müvekkilinin beraatini talep etti.
Casusluk hatasından beraat
Mahkeme heyeti, sanık hakkında ‘Uluslararası Casusluk Yapma‘ kabahatinden sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verdi. Heyet, sanık hakkında ‘Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme’ cürmünden dava açılmışsa da sanığın cürmünün ‘Örgüt üyesi olmak’ kapsamına girdiği gerekçesiyle 7 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırdı. Heyet, Bylock yazışma içerikleri, tahliye edilmesi halinde yurt dışına çıkabileceği ihtimaliyle sanığın hükmen tutuklanmasına ve tutukluluğunun devamına karar verildi.