Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ülkenin dış ticaret fazlalığına ait 2021 bilgilerini açıkladı.
Buna nazaran, Almanya’nın dış ticaret fazlası 2021’de bir evvelki yıla nazaran yüzde 4,2 düşerek 172,9 milyar euroya geriledi. Böylelikle, kelam konusu fazlalıkta düşüş 5’inci yıla taşındı. Ülkenin ticaret fazlası 2016’da yaklaşık 250 milyar avroya ulaşarak rekor kırmıştı.
2021’de Almanya’nın en çok dış ticaret fazlası verdiği ülke 50 milyar euro ile ABD oldu. Komşu ülke Fransa, geçen yıl 40 milyar euro ile en fazla dış ticaret fazlalığı oluşturulan ikinci ülke pozisyonunu korurken, İngiltere 33 milyar euro ile üçüncü sırada yer aldı.
Çin’e karşı 38,1 milyar euro ticaret açığı
Almanya’nın doğal gaz ve petrol ithalatı nedeniyle Rusya ile dış ticarette 2021’de 6,5 milyar euro açık görüldü.
Almanya, 2021’de Rusya’dan 19,4 milyar euroluk petrol ve doğal gaz ithal etti. Bu da Rusya’dan yapılan tüm ithalatın yüzde 58,7’sine denk geldi.
Almanya’nın Çin’e karşı ticaret açığı ise geçen yıl 38,1 milyar euro olarak kayıtlara geçti. 2020’de kelam konusu açık 20,4 milyar euro olarak hesaplanmıştı.
Almanya’nın bilhassa makinelerde yüksek dış ticaret fazlası elde etmesi dikkati çekiyor.
2021’de bu alanda dış ticaret fazlalığı toplamda 104,0 milyar euro ya ulaştı. Dış ticaret fazlalığında 95,7 milyar euro ile motorlu taşıtlar ve yedek modülleri ikinci ve 43,0 milyar euro ile kimyasal eserler üçüncü sırada yer aldı.
Ham petrol ve doğal gazda 60,8 milyar euro ve tarım eserlerinde 22 milyar euro dış ticaret açığı oluştu.
Öte yandan, Almanya’nın ticaretteki baskın gücü öteki ihracata dayalı iktisatların reaksiyonunu çekiyor. Eski ABD Lideri Donald Trump, daima ABD iktisadına ziyan verdiği gerekçesiyle Almanya’nın ticaret fazlası elde etmesini eleştirerek, Alman arabalarına ek gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmişti.
AB Komitesi ve Memleketler arası Para Fonu (IMF) da Almanya’nın ticarette elde ettiği kelam konusu fazlalığı tekraren eleştirdi. Tenkitlerin odak noktası bu fazlalığın dengesizliklere yol açabileceği ve bu nedenle global iktisat için bir tehdit oluşturabileceği oluyor.
