Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ülkesinin müttefik devletlerle birlikte Ukrayna’ya silah sevkiyatı yaptığını, sözkonusu aksiyonlarının siyasi sorumlulukla ilgili olduğunu belirtti.
‘Elimden geleni yapıyorum’
Ukrayna’nın talep ettiği uçuşa yasak bölgenin NATO’yu savaştaki bir taraftara dönüştürebileceği durumuna dikkati çeken Scholz, “NATO ile nükleer bir güç olan Rusya üzere son derece silahlı bir harika güç ortasında direkt bir askeri çatışmadan kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapmamız gerektiğini çok erken söyledim. Üçüncü dünya savaşına yol açacak bir tansiyonu önlemek için her şeyi yapıyorum. Nükleer savaş olmamalı” dedi.
‘Kemer sıkma siyaseti iz bıraktı’
Muhabirin, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna’ya 48 saat içinde silah sevkiyatı yapabildiğini lakin Almanya’nın bunu lakin 48 günde gerçekleştirebildiği konusuna değinmesi üzerine Şansölye, “Onu da okudum. Stoklarımızdan teslimatlar da süratliydi. ABD ordusunun kıymetli ölçüde daha büyük stokları var. Son yıllarda ordumuzdaki kemer sıkma siyaseti iz bıraktı. Bunu değiştiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Şansölye Scholz, ülkesinin Avrupa genelinde barış ve güvenlikten sorumlu olduğunu, Almanya ve NATO’nun Ukrayna’da savaşan taraflar olmasını yanlışsız bulmadığını vurguladı.
‘Rusya iktisadı ziyan görüyor’
Rusya’nın uygulanan yaptırımlar nedeniyle zorluklar yaşadığını savunan Scholz, “Yaptırımlar Rusya iktisadına büyük ziyan veriyor. Bir mutabakat ile mühürlenmemiş soğuk bir barış, Rusya’yı yaptırım rejiminden kurtarmaz. Putin büyük bir baskı altında. Lider Putin’i biyolojik ve kimyasal silah kullanmaması konusunda uyardım. Diğerleri da ona bu önemli uyarıyı formüle etti” diye konuştu.
‘Putin’in istediği dikte barış olmayacak’
Rus birliklerinin geri çekilmesi konusuna değinen ve ateşkes sağlanması gerektiğinin altını çizen Şansölye Scholz, “Ukrayna’nın gelecekte kendisini savunmasını sağlayacak bir barış mutabakatı olmalı. Onları güvenlikleri garanti altına alınacak biçimde donatacağız. Garanti gücü olarak hizmet verebiliriz. Putin’in uzun vakittir hayalini kurduğu cinsten bir dikte barış olmayacak” tabirlerini kullandı.
‘Derdimiz ekonomik kriz’
Olaf Scholz, Rusya’ya karşı bir gaz ambargosunun savaşı bitireceğine inanmadığını belirterek, “Putin ekonomik tartışmalara açık olsaydı, bu çılgın savaşı asla başlatmazdı. İkincisi, güya hepimiz para kazanmakla ilgiliymişiz üzere davranılıyor. Ancak sıkıntı şu ki, dramatik bir ekonomik krizden, bir daha asla açılmayacak olan milyonlarca iş ve fabrikanın kaybından kaçınmak istiyoruz. Bunun ülkemiz için, tüm Avrupa için önemli sonuçları olur ve tıpkı vakitte Ukrayna’nın yine inşasının finansmanını da önemli halde tesirler. Bu yüzden şunu söylemek benim sorumluluğum; bunun olmasına müsaade veremeyiz. Ayrıyeten global sonuçları hakikaten düşünen var mı” biçiminde devam etti.
Avrupa’da güvenliğin sağlanmasının lakin ulusların egemenliği ve sonların dokunulmazlığı unsurunun kabulüyle mümkün olacağını söz eden Scholz, formunda konuştu.
‘Saldırgan olan Putin, diğeri değil’
Selefi Angela Merkel ve o periyodun Dışişleri Bakanı olan mevcut Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier
Scholz, “Onlar maalesef şahit olduğumuz savaşın olmaması için her şeyi yaptılar. Bunun başarısız olması, Bayan Merkel yahut Bay Steinmeier’den değil, Putin’in varılan tüm muahedeleri ve anlayışları hiçe sayan emperyalizminden kaynaklanmaktadır. Saldırgan olan Putin, oburu değil” dedi.
