Aydın’ın Karacasu ilçesinde yaşayan bankacılık ve sigorta ile işletme mezunu Mehmet Meral, ataması yapılmayınca dede ve baba mesleği terziliğe yöneldi. Artan fiyatlardan yakınan Meral, “Kumaş fiyatlarının artmasından dolayı takım dikimi azaldı. Biz kaç paraya dikip kaç paraya satacağız. Bu ay aldığın paraya diğer ay alamıyorsun. Maliyeler arttığı için kumaş almakta zorlanıyoruz. Vatandaş kumaşını kendi getirirse ancak o şekilde dikeriz gibi gözüküyor. Her zaman zam geliyor. Asgari ücrete zam geliyor, malzemelere zam geliyor” dedi.
80 yıllık aile mesleğini devam ettiren Meral, şunları söyledi:
“Bu işi çocukluğumda babamın yanında yazları çalışarak öğrendim. Öncelikle bu işi babama öğreten dedem Nuri Meral’den Allah razı olsun. Babamdan da Allah razı olsun, bu mesleği bana öğretti. 3. kuşak olarak ata mesleği olan terziliği devam ettiriyorum ve elimden geldiğince inşallah devam ettireceğim. 3 yıldır terziliği meslek edindim diyebilirim. Bu işi elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Öğrenmeye de devam ediyorum. Okurken yaz döneminde babama yardım ediyordum. Yenipazar Meslek Yüksekokulu’nda bankacılık ve sigortacılık okudum. Daha sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nde 4 yıllığa tamamladım. 2019 yılında mezun oldum. Bir yıl KPSS’ye hazırladım. Atanamadım. Sonra askere gidip geldim. Daha sonra baktım başka yapabileceğim bir şey yok bu mesleği yapmaya karar verdim. Ata mesleği olarak üçüncü kuşak olarak devam ediyorum.
‘Mesleği severek yapıyorum’
Severek yapıyorum. İnsanlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Büyüklerimiz anlatıyor zamanında 30’a yakın terzi varmış Karacasu’da. Şimdi sayılı terzi kaldı. 28 yaşındayım, belki de Türkiye genelinde en genç terzi ben olabilirim. Bu mesleği yapacak eleman kalmadı. Sadece bu meslek üzerinden değil genel anlamda ustaların yanında yetişen genç yok. 2019 Temmuz aylarında meslek olarak başladım ama çocukluğumdan bu yana yaz dönemlerinde çalışıyordum. Artık mesleğim oldu. Sınavlara girsem de terziliği artık mesleğim gözüyle bakıyorum. Şu an genel olarak tamirat işi yoğun. Eskiden yılda 3-5 takım dikiliyordu. Şu an yılda bir ya dikiliyor ya dikilmiyor. Pantolon paçası, kemer yeri daraltma, genişletme, mont ve pantolonların fermuarlarının tamiratı, değiştirilmesi, gömlek daraltma gibi işler yapıyoruz. Bir aile geçimini sağlayabilir.
‘Malzeme fiyatları sürekli artıyor’
Kumaş fiyatlarının artmasından dolayı takım dikimi azaldı. Biz kaç paraya dikip kaç paraya satacağız. Bu ay aldığın paraya diğer ay alamıyorsun. Maliyeler arttığı için kumaş almakta zorlanıyoruz. Vatandaş kumaşını kendi getirirse ancak o şekilde dikeriz gibi gözüküyor. Her zaman zam geliyor. Asgari ücrete zam geliyor, malzemelere zam geliyor. Biz de esnaf olarak enflasyon oranında belli zam yapmamız lazım. Müşteriyi de düşünmemiz lazım. İstemeye istemeye zam yapmak zorunda kalıyoruz. Bizim de geçindirmemiz gereken bir ev var. Masraflarımız var. BAĞ-KUR’umuz, vergimiz var. Kumaşı metresi misal 100 liraysa 125-150 lira oldu. Fermuarlara yüzde 30-40 zam oldu. İpliklerde de yüzde 50 zamlar oldu. Genel bakınca yüzde yüzü geçiyor. Aldığımız malzemeleri bir daha gidince aynı paraya alamıyoruz. Malzeme alıyoruz. Elimizdeki bitip yeniden almaya gittiğimizde ayda bir, 3 ayda bir önceki aldığımız fiyata alamıyoruz.
‘Eski kıyafetler değerlendi’
Gelen zamlardan sonra BAĞ- KUR’umuzu ödeyebilir miyiz, sigortamızı, vergimizi ödeyebilir miyiz diye düşünüyoruz. Karamsarlık durumu ardı arkası kesilmeyen zamlardan dolayı. Sürekli zam geliyor. Belli bir fiyat endeksi yok. Biz de yaptığımız işe zam yapmak durumunda kalıyoruz. Şu ekonomik durumda insanlar yeni pantolon gömlek alamıyor. Eski giymedikleri eşyaları gün yüzüne çıkardılar. Yırtık pantolonu mu var yamatıyorlar, diktiriyorlar. İşte güçte giyiyorlar. Yırtık ceketi mi var, gömleği mi var. Onları diktiriyorlar, tamir ettiriyorlar. Bir şekilde idare etmeye çalışıyorlar. Yoğunluğumuz şu anda tamirat işi.
‘Meslek bilmek önemli’
Gençler olarak bitirdiğimiz bölümün işini yapamıyoruz. Türkiye genelinde bu böyle. Allah’a şükür babamın mesleği var. Ben de onun sayesinde yazları geldim öğrendim. Babasının böyle mesleği olmayan gençler de var. Bunlar yazın bir esnafın yanında çalışmadıysa bir şeyler öğrenemediyse durumları biraz daha zor oluyor. Fabrikalara girip çalışma durumları oluyor. Yaz aylarında çocuklarımızı ustaların yanına vermemiz lazım. Meslek öğrenmeleri lazım. Okusalar bile durumun ne olacağı belli değil. Okusa da sınavlara giriliyor ama bir yerlere yerleşemiyor. Çocukken öğrendiği bir meslek varsa onun üzerine gidebilir. Bir alternatifleri olur. Gençlere tavsiyem yaz aylarında oyunlarını da oynasınlar, derslerini de çalışsınlar ama bir esnafın yanında da vakit geçirsinler.”
‘İnsanlar olumlu bakıyor’
İnsanların tepkilerinden de bahseden Meral, “En genç sen varsın diyorlar. Sen devam et bu meslek yaşasın diyorlar. Üniversite okumamı yadırgamıyorlar. Elinde altın bilezik bulunmasının önemli olduğunu söylüyorlar, devam etmemi istiyorlar. Destekliyorlar. Kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek olduğunu için devam etmemi istiyorlar” ifadelerini kullandı.
