Huzurun olmadığı yerde çalışmak kadar berbat bir şey yok. Aykırısı de hakikat: Huzurlu işyerlerinde çalışanların verimliliği artıyor. Türkiye’nin en kritik kurumlarından biri olan Merkez Bankası’nda çalışma huzurunun kalmadığından şikayet edenlerin sayısının artması hayra alamet değil. Bankadan gelen son haber, yöneticilik misyonlarından alınan lakin birçoğu danışman olarak çalışmaya devam eden birtakım isimlerin Türkiye’nin farklı yerlerindeki şubelere sürüldüğü halinde.
Geçen Kasım’da, kur krizinin ortasında tartışmalı biçimde vazifesinden ayrılan eski Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürü Doruk Küçüksaraç’ın bankanın Kocaeli şubesinde, Naci Ağbal ve Murat Uysal periyodunun Bağlantı Genel Müdürü Ferhat Çamlıca’nın Edirne şubesinde, eski Araştırma Genel Müdürü Çağrı Sarıkaya’nın Denizli’de görevlendirildiğini duydum.
Normalde tayinlerde 15 günlük taşınma mühleti verilir. Bu kere diğer kentlerde görevlendirilenlerin eski çalışma yerlerinin apar topar boşaltıldığı konuşuluyor. Dahası, söylentiler şayet doğruysa bu isimlerin atandığı şubelerin müdürlerine “Boş oturtmayın” diye talimat da gitmiş.
Merkez Bankası idaresinin takım değişikliğine gitmek istediği bir öbür yer, raporları Sayıştay incelemelerine temel oluşturan Kontrol Genel Müdürlüğü. Bu yılın başında kontrol yönetmeliğinde değişiklik yapılmış ve kontrol genel müdürünün banka dışında en az 3 yıl yöneticilik yapma kuralı kaldırılmıştı. Kontrol Genel Müdürlüğü’nün üst seviye yöneticileri ile kıdemli denetçilerin emeklilik talebine direndiği ve kimi çalışanların dava açtığı da konuşuluyor.
Karaköy şubesi sürgün yeri mi?
Merkez Bankası’nın tamamının bu yıl içinde İstanbul Ataşehir’de inşaatı şimdi tamamlanmayan Avrupa’nın en yüksek binasına taşınması kararı alındığını daha evvel bu köşede yazmıştım. Günde üç vardiya çalışılmasına karşın binanın daha evvel duyurulan taşınma sürecine (Haziran-Eylül arası) yetişmeyeceği neredeyse kesin. Bu nedenle, Ankara’daki kümenin Merkez Bankası’nın Ümraniye’deki süreksiz binasının yakınındaki Vakıfbank genel müdürlüğüne taşınabileceği konuşulanlar ortasında.
Taşınma kararıyla birebir günlerde Merkez Bankası’nda emeklilik teşviki çıkarılmıştı. Bu teşvikten emekliliği gelenlerle birlikte danışmanların ve ayakbağı olarak görülen deneyimli başuzman, başmüfettiş, başdenetçi üzere takımların da yararlanması sağlandı. Fakat (Teşvik ölçüsünün çok düşük olmasının da etkisiyle) emekliye ayrılan çok az kişi oldu. Banka idaresinin bilhassa birtakım genel müdürlüklerden çok az (veya hiç) emekliye ayrılan olmamasına çok kızdığını ve emekliliklerin artırılması için gerekenin yapılması talimatı verildiğini duydum.
Bu ortada, apar topar İstanbul’a taşınma kararına karşı dava açanların büyük kısmının bankanın Ümraniye’deki ana binasına değil Karaköy’deki İstanbul şubesine atandığı belirtiliyor. Bence Karaköy İstanbul’un en hoş semtlerinden biridir fakat onu bir de Ankara’dan atanan Merkez Bankası çalışanlarına sorun… Sürgün deyince evvelce akla Merkez Bankası’nın Van şubesi gelirdi. Artık bu tarifin Karaköy şubesi için yapılmaya başlandığı belirtiliyor. Çünkü söylenenlere nazaran Ümraniye’deki ana binada çalışanlara kira başta olmak üzere ek yardımlar yapılırken Karaköy’dekiler birçok imkandan yararlanamıyor…
Bunlar olurken bir yandan da Merkez Bankası takımları değişiyor. Bu değişime dair değişik kimi müşahedeleri de yazacağım.
