Sultan S., gördüğü şiddet nedeniyle 4 yıl evvel ayrıldığı erkek arkadaşı Soner Bolat’ın bir ortaya gelme isteğine olumsuz karşılık verdi. Bolat, bunun üzerine 5 Ocak’ta işe giderken Sultan S.’nin yolunu kesip, silahla tehdit etti.
Soner Bolat, kaçmaya çalışan Sultan S.’yi yakalayıp, öpmeye çalıştı ve akabinde yakındaki çocuk parkına götürdü. Bolat, burada Sultan S.’nin yüzüne, cebinden çıkardığı şişede bulunan kimyasal husus lavabo açıcıyı attı. Yaralanan Sultan S., Bolat’ın elinden kurtularak hastaneye gitti, şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Soner Bolat, savcılık sorgusunun akabinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince ‘konutu terk etmeme’ isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı.
21 yıl 6 aya kadar mahpus talebi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanırken, Soner Bolat hakkında ‘kasten yaralama’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘sarkıntılık seviyesinde cinsel saldırı’ ve ‘silahlı tehdit’ kabahatlerinden 21 yıl 6 aya kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
İddianamede Soner Bolat’ın, 5 Ocak’ta iş yerine gitmek için konutundan ayrılan Sultan S.’nin yolunu kestiği ve belindeki ruhsatsız silahı göstererek, “Senin bugün işin bitecek, benden kurtulamazsın, seni öldüreceğim” dediği belirtildi. Bolat’ın, daha sonra kaçmaya çalışan Sultan S.’yi yakalayarak yakındaki parka götürdüğü ve üzerindeki kimyasal husus lavoba açıcıyı yüzüne attığı, genç bayanın yüzünde ikinci derece yanık ve lekeler oluştuğu aktarıldı.
Ev mahpusu kaldırıldı
Sanık Soner Bolat, iddianamenin kabul edildiği Ankara 40’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’ne avukatı aracılığıyla başvurarak, çalışamadığı ve hayatını idame ettiremediği için konutu terk etmeme isimli denetiminin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın talebini kabul ederek, isimli denetim önlemini kaldırdı.
‘Elime kurşun verdi’
Sultan S., karara reaksiyon göstererek, Soner Bolat’ın eski erkek arkadaşı olduğunu, tekrar birlikte olmak için kendisini sıkıştırdığını, kabul etmeyince de tehdit ettiğini söyledi. Sultan S., olay günü sabah işe gitmek için meskenden çıktığı sırada Bolat’ın önünü kestiğini anlatarak, “Pusuda bekliyormuş, bir anda yokuştan aşağı inerek silahı doğrulttu ve ‘Senin bugün işin bitecek’ dedi. Ben kaygıyla meskene yanlışsız koşmaya başladım ve ayağım takılarak düştüm. Geldi ve kaldırdı, ‘Gideceğiz, benimle geleceksin’ dedi. Bu ortada elime bir tane kurşun verdi. Elimden zorla telefonumu aldı ve karıştırmaya başladı. Daha sonra kolumdan sürükleyerek beni yakındaki parka götürdü. Orada cebinden şişe içinde bir unsur çıkardı. ‘Bak kezzap siparişi verdim. Sen seç silah mı yoksa kezzap mı? Bugün bu iş olacak’ dedi. Ardını döndüğünde şişeyi alıp yere döktüm. İçinde az biraz kalmıştı, kalanı yüzüme fırlattı” diye konuştu.
Hastaneye giderek rapor aldığını belirten Sultan S., “Olay yaşandığında çok bir şey yoktu, yalnızca kızarıklık vardı. Sonrasında o kimyasal unsur tesir etmeye başladı ve yüzüm önemli bir biçimde yara olmaya başladı. O kadar çok krem kullandım ki hiçbir formda geçmedi” dedi.
Ev hapsindeyken ‘öldüreceğim seni’ yazmış
Sultan S., meskeninin karşısındaki apartmanda oturan Soner Bolat’ın gözaltına alındıktan sonra isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldığını hatırlatarak, “Ev mahpusu verildi; ancak kendisi benim karşı apartmanımda oturuyor ve camlarımız bile birbirini görür vaziyette. O günden beri perdeye dokunamıyorum ve cama çıkamıyorum. Mesken mahpusunu bir sefer ihlal etti, bir şey olmadı. Konut mahpusu periyodunda bana bir kere daha bildiri attı ‘Engelimi aç, öldüreceğim seni’ dedi. Daha sonra ikinci defa konut mahpusunu ihlal etti ve bir haftaya yakın kendisinden haber alınamadı. Daha sonra bulundu ve getirildi. Bu firar ettiği devirde de bir polis memuruna ‘Siz onu koruyun beni boş verin. Ben onu tekerlekli sandalyeye mahkum edeceğim’ dedi” diye konuştu.
‘Belki bu son konuşmam, yarın çok geç olabilir’
Şimdi mesken hapsinin de kaldırıldığını belirten Sultan S., “Bugün öğrendim ki kendisinin psikolojisi bozulmuş ve çalışamadığı için konut hapsine itiraz etmiş. İtiraz dilekçesi kabul olmuş. Artık konut mahpusunda de değil kendisi. Onun mesken mahpusu bitti, benimki başladı. Benim hala hayati tehlikem devam ediyor. Ben tek başıma ekmek, su bile almaya gidemiyorum. Aynaya bakamıyorum, psikolojim berbat oldu. Yüzümde yaralar var. Zorla alıkoydu ve beni zorla öptü. Ona karşın 4 farklı kabahatten iddianame düzenlendi; lakin asliye cezada dava açıldı. Ben failin ayrıyeten ağır cezada yargılanmasını istiyorum. Tahminen bu beni son görüşünüz, son konuşmam. Yarın tahminen çok geç olabilir. Bir an evvel tutuklanmasını ve ceza almasını istiyorum” dedi.
